Cemal Şan’ın senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği “Zeynep’in Sekiz Günü” adlı sinema filminde; bu izole dünyada kendine steril bir dünya kurmuş, obsesiflik seviyesinde düzenli bir hayat süren Zeynep’in (Fadik Sevin Atasoy) yaşadıkları ele alınıyor. Zeynep kendisine ait bir dünyası olan, kapılarını dışarıya tamamen kapatmış, ve asosyal bir kızdır. Sabah kahvaltısında yediklerinden otobüste oturduğu yere kadar hayatında hiç bir şeyi değiştirmez. Tek başına yaşadığı her günü birbirinin aynıdır. Bir akşam barda tek başına otururken bara gelen ve kendini müziğin ritmine bırakıp içinden geldiği gibi dans eden Ali (Mustafa Üstündağ) adında bir gençle tanışır. Aşık olur. Ve tüm dengeleri alt üst olur.

Meray Ülgen, Denis Moschitto, Hilmi Sözer, Marie Zielcke, Meral Perin, Jenny Ostermann, Sevgi Özdamar, Martin Glade, Hülya Duyar, Buket Yeni Yapımcı : Udo Happel, Udo Bomnüter, Nina Bohlmann, Helmar Baum, Babette Schröder Görüntü Yönetmeni : Andre Lex Müzik : Florian Tessloff

hiç bir işte dikiş tutturamayan kahramanımız son olarak teleservis işine girer.ancak olaylar karışır ve kendini tam bir çıkmazın içinde bulur.izleyin çok güleceksiniz aynı zamanda duygusal yönüde ağır basmakta filmin.

CD 1

CD 2

Film aynı yıl çekilmiş 4 seriden oluşuyor, hepsi bir birinden bağımsızdır. Konular sadece tematik olarak birbiriyle bağlantılı diyebiliriz. Temayı da, Gizem - Gerilim şeklinde belirtebiliriz...
Filmlerde çıplaklık ve cinsel içerikli küfür sözcükleri içermektedir. çıplaklığı sahnelerini rahatsız edici bulanlara önermemektedir.

CD 1

CD 2

CD 3

CD 4

Cannes film festivalinde eleştirmenlerden özel ödül alan, seyircinin estetik ve entellektüel beklentilerini sonuna kadar karşılayan, baştan çıkarıcı bir film. Paris'in göbeğinde yaşayan strip-teaseci Nathalie ve barmen Sandrine, sadece erkeklere yaşam hakkı tanıyana modern hayatın acımasızlığı ile yüzyüzedirler. Sürekli kaybeden taraf olmaktan sıkılan iki kadın para, güç ve kariyer sahibi olmak için birbirlerine destek olmaya karar verirler. Hedefleri doğrultusunda doğru ya da yanlış dinlemen herşeyi yapmaya hazır olan iki kadının arasında önüne geçilmez bir cinsel çekim oluşur.

12 yaşındaki Anais tüm dünyanın yükünü sırtında taşır gibi kaygılı ve üzüntülüdür. Henüz tanıma evresinde olduğu vücudu, onun için hem acısının kaynağı, hem de sığnağı gibidir. Kız kardeşi de onun aksine çok güzeldir. Ailesi içinde çoğu kez kendini yalnız hisseden Anais, ilk aşkını yaşayacağı yaz mevsiminde sarsıntılı bir duygusal dönüşüm yaşayacaktır.

CD 1

CD 2

CD 3

CD 4

Yaşı 30'u geçkin bir kadınla, daha reşit olmamış, reşitliğine az bir zaman kalmış bir oğlan çocuğu arasında geçen bir aşk hikayesi. Film yığınla cüretkar erotik/pornografik sahne-pozisyonlar içermesinin yanında güzel bir senaryoyu da beraberinde getiriyor. Seks sahnelerinde adeta delicesine eğleniyorlar ve binbir türlü oyunlar buluyorlar.
Film konusuna gelince; kadın, reşit olmayan çocukla seks yaptığı için hapise düşüyor. Bir süre hapiste kaldıktan sonra hapisten çıkıyor ve çocuk onu hapishane çıkışında karşılıyor. Çocuğun reşitliğe ulaşmasına çok az bir zaman kalmıştır. Her iki aşık büyük bir heyecanla zamanın geçmesini beklerken, absürd sahneler, sürrealist bir senaryo dikkati çekmiyor değil.

21 yaşındaki Iris bir şişeleme fabrikasında monoton işe sahiptir. Günün birinde geçirdiği kaza sonucu yüzük parmağını neredeyse kaybedince işten ayrılarak resepsiyon görevlisi olarak başka bir işe girer.

Çalıştığı esrarengiz laboratuvara insanlar unutmak istedikleri şeyleri getirmekte ve bu sayede rahata ulaşmaktadırlar. İçerde ne olup bittiğini tam olarak bilmeyen Iris, patronunun kendisinden topuklu kırmızı ayakkabılar giymesini istemesi ile tedirgin olmaya başlar.

Öte yandan, tüm bu olayların arasında patronu ile arasında sıradışı bir aşk ilişkisinin ilk tohumları atılmaya başlamıştır. 

CD 1

Asia Argento (Vellini) , Fu’ad Ait Aattou (Ryno de Marigny) , Roxane Mesquida (Hermangarde) , Claude Sarraute (La marquise de Flers) Çapkın Ryno de Marigny’nin, saf ve temiz Hermengarde ile gerçekleşecek evliliği herkesin dilindedir. Ancak iki sevgilinin aşkını görmezden gelerek dedikodu yapanlar, genç adamın zaafını bilmektedirler. 19. yüzyılda yaşamış Fransız yazar Jules - Amédée Barbey d’Aurevilly’ın romanından uyarlanan filmin hikayesi 1800′ler Fransa’sında geçiyor.

Lübnan'da beş kadının günlük yaşamları ve aşklarının öyküsü.

Beş kadın, düzenli olarak bir güzellik salonunda buluşur, sohbet eder, birbirlerine sırlarını açarlar. Her seans bir araya gelen Layale, Nesrin, Rima, Jamale ve Rose, erkekler, cinsellik ve annelik üzerine kendi yorumlarını getireceklerdir.  Not: Film dili Fransızcadır.

Genç bir ilkokul öğretmeni olan Marie (Caroline Ducey) , Paul'ü (Sagamore Stevenin) sevmektedir. Bir mankenin ölçülerine sahiptir ama Paul onunla sevişmeye bir türlü yanaşmamaktadır. Zaten sevişmeyide fazla sevmemektedir. Bunun üzerine kendisiyle sevişecek yeni birilerini arayan Marie değişik çevrelerin içine girer.
Pornografiye oldukça yaklaşan bir film.

 

14 Numara - 1985

Hakan Balamir - Serpil Çakmaklı - Bülent Bilgiç

Yönetmen : Sinan Çetin
Senaryo : Sinan Çetin, Ömer Uğur (İrfan Yalçın'ın "Genelevde Yas" adlı romanından)
Görüntü Yönetmeni : Cem Molvan
Müzik : Barış Manço
Oyuncular : Hakan Balamir, Serpil Çakmaklı, Bülent Bilgiç, Keriman Ulusay, Nilüfer Aydan, Özlem Tekçe, Hikmet Gül
Yapımevi (şirket) : Hakan Film (Hakan Balamir)
Konu : Yaprak (Serpil Çakmaklı) köyünden gelip büyük şehrin tuzağına düşmüş, bir genelev sermayesidir. Çalıştığı evin en güzeli ve en genci olan Yaprak'la, aynı genelevde çalışan Zargana (Keriman Ulusoy)nın hasta ruhlu dostu Arap (Hakan Balamir) ilgilenmeye başlar. Zargana, jigolosuna para yetiştirmekten ve kahrından ölünce bu kez Arap, Yaprak'ın başına dert olur. Onu kaba kuvvetle, himayesine alır. Yaprak çaresizdir... Oysa, genelevde tanıdığı müşterilerden, sonra da sevgilisi olan Necmi'yi (Bülent Bilgiç) sevmektedir. Saf ve temiz yürekli bir genç olan Necmi de Yaprak'a aşıktır. Niyeti Yaprak'ı bu bataklıktan kurtarıp evlenmektir. Ne var ki Arap, sürekli elinden parasını aldığı Yaprak'ı elinden kaçırmamak için bu iyi niyetli ilişkiye karşıdır. Zaman zaman Necmi'yi tehdit eder, Yaprak'ı döver. Gelinliğini duvağına giyip Necmi'yle evlendiği bu mutlu gününde Arap'ın bıçak darbeleri altında yaşamını yitirir.
Ödüller : 22. Antalya Film Şenliği'nde (1985) "ikinci film" seçilip Gümüş Portakal ödülünü aldı. Sinan Çetin, "en başarılı yönetmen", Hakan Balamir "en başarılı erkek oyuncu", Keriman Ulusoy ise "en başarılı yardımcı kadın oyuncu ödülü"nü kazandı. Sinema Yazarlarının "en iyi on film" seçiminde (1986) "14 Numara" 8. oldu.

Henüz 24 yaşında olan ünlü aktris Anna Batista (Asia Argento) şöhret batağının ortasında büyük bir bunalım yaşamakta ve kendini bulmak için mücadele vermektedir. Fakat içindeki özgür ruh onu her seferinde yeni bir çılgınlığa sürükler. Fantastik bir kurguya sahip olan, İtalyan korku sinemasının babalarından Dario Argento nun kızı Asia Argento nun başrolünü oynadığı ve senaryosunu yazıp, yönettiği Kızıl Diva biraz taşkın, biraz deli genç bir yıldızın hikayesi....